19 Ocak 2008

AŞURE

Çok mutluyum aşure ayı geldi bugünden itibaren başlıyor ve ben aşureyi bu sefer yiyemesem de yapması bile çok zevkliydi.

Ben çocukken birbiriyle çok samimi görüşen kocaman bir mahallede büyüdüm. İstanbul’da olmamıza rağmen -her zaman çok özendiğim- küçük yerleşim yerlerindeki gibi samimi bir ortam vardı Şimdiki gibi çocuklar fanusta büyümezdi, biz sabahtan akşama kadar sokakta oynardık, herkes sokakta birbirinin çocuğunu kollardı o zamanlar. Bakkalı, kasabı, manavı, caminin hocası hepsinin gözü bizim üzerimizdeydi sanki...

Aşure zamanı geldiğinde annem dünyanın aşuresini yapıp herkese dağıtırdı. Bense kapı kapı dolaşıp o aşureleri dağıtırken bu güzelim şeyi neden başkalarına vermek zorunda olduğumuzu bir türlü anlayamazdım. Hep anneme:

-Anne n’olur çok çok yap ama kimseye dağıtmayalım, derdik. Annem de tamam, deyip sonra yine dağıtırdı.

Ne kadar yesek de doyamazdık aşureye. Geçen sene annemi arayıp aşure yaptın mı diye sorunca ne dese beğenirsiniz?

-Aşure mi? Kızım o karbonhidrat deposu, bana ağır gelir yapmıyorum artık!

Neyse ben son üç yıldır falan adet haline getirdim. Yapıyorum ve dağıtıyorum... Bu arada aşureyi her yöre farklı yapıyor, hepsinin lezzeti kendine göre güzel ve değişik. Önemli olan paylaşmak, Allah herkesinkini kabul etsin. Ben bu yıl abartıp öyle çok yaptım ki, bir kısmını şirketteki arkadaşlarla yedik. Bugünden itibaren de evdeki kısmı akraba ve eş- dost ile birlikte tüketeceğiz.

Gelelim tarife, bu arada bu tarif makul ölçülerde bir büyük tencere kadar oluyor. Daha fazla yapmak isterseniz benim yaptığım gibi 5-6 katını deneyebilirsiniz:


Malzemeler:

2 kase aşurelik buğday (yarma)
1 kase kuru fasulye
1 kase nohut
½ kase üzüm (sarı)
½ kase kayısı
½ kase kuru incir
5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
Tarçın
Ceviz

Yapılışı:

Nohut ve kuru fasulyeyi bir gün önceden iyice haşlıyoruz. Ertesi gün yarmayı güzelce ayıklayıp, süzüp üzerine 5-6 parmak geçecek kadar su koyup, 1-2 saat kadar nişastasını iyice salana kadar pişiriyoruz. Bu arada incir, kayısı ve üzümü yıkayıp, kayısı ve inciri küçük parçalara bölüp, ayrı ayrı kaplarda haşlıyoruz. Aşuremiz hala ateşin üzerindeyken yarma pişince nohut, kuru fasulye ve haşlayıp suyunu süzdürdüğümüz kuru yemişleri de yarmanın üzerine ekliyoruz. Toz şekerini koyup şöyle bir çeviriyoruz. Şeker iyice eriyince sütünü de ekleyip ateşin altını ve tencerenin kapağını da kapatıp oda ısısında soğumaya bırakıyoruz. Daha sonra da buzdolabında muhafaza ediyoruz.

Burada dikkat edilecek 2 husus var:

Birincisi; aşureyi yapmak istediğimizden çok daha sulu yapalım ki ertesi gün içindeki yarmadan dolayı suyunun çoğunu çekince uygun kıvama ulaşsın.

İkincisi; cevizi yerken üzerine dökelim. Pişirirken veya dolaba kaldırdığımızda dökersek aşurenin rengini simsiyah yapıyor. Tecrübeyle sabittir. :)

Böylece üzerine tarçın ve bol iri dövülmüş ceviz ile servis yapıyoruz.

Afiyet olsun.

9 yorum:

  1. miss kokusu buraya kadar geldi.eline saglık canım
    allah kabul etsin
    sevgiler

    YanıtlaSil
  2. yarini sabirsizlikla bekliyroum nohutlar fasulyeler haslandi :D ellerine sglik canim

    YanıtlaSil
  3. selam ..allah kabul etsin..sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. selamm.Allah kabul etsin canım.Ellerine sağlık.benimde bugün yapmaya niyetim vardı ama rahatsızlandım yapamadım ilerleyen günlere erteledim

    YanıtlaSil
  5. Aşure kadar güzel şey var mı şu dünyada? Ben dün yedim ilk aşuremi, bir arkadaşım yapmıştı. Ben de yapacağım yakında.

    YanıtlaSil
  6. selam canim
    ellerine saglik blog blog asure yiyiorum sende de asure varmis azda burdan alayim allah kabul etsin ellerine saglik sevgiler
    KESKINLI

    YanıtlaSil
  7. merhaba canim
    Bloklari gezerken birbirinden güzel asurelere bakip yutkundum tekrer yapmaya hefeslendim eline saglik seninkide cok güzel görünüyor allah kabul etsin

    YanıtlaSil
  8. Ellerine sağlık çok güzel olmuştu, sülalece yedirdin ve halen herkes sağlıklı olduğuna göre güzel olmuş. Hani bana hani bana

    YanıtlaSil
  9. canım harika olmuş aşuren ellerine sağlık allah kabul etsin sevgilerimle

    YanıtlaSil