17 Ağustos 2008

MAYASIZ POĞAÇA


Son zamanlarda pek çok poğaça tarifi denedim. Çoğunlukla mayalı poğaçalardı. Ama ben hemen her hafta sonu poğaça yaptığım için artık değişik bir tarif bulmak gerekiyordu. Aklıma 2 -3 yıl kadar önce Efser'ciğimde yediğim kabartma tozlu poğaça geldi. Hemen bir mail attım, akşama tarifim elime ulaşmıştı bile. Girdim mutfağıma başladım yoğurmaya, klasik poğaça malzemelerinden yapılıyor ama tadı hiç de klasik değil. Öylesine baştan çıkarıcı bir tadı var ki, bir başlayınca kendinizi tutamayıp 4-5 tanesini birden mideye indiriveriyorsunuz. Tuzlu hamur işlerini çok da sevmeyen ben bile 2-3 tanesini 5 dakika için hakladım:) Ani misafirlere ilaç olacak kadar da pratik hani... Efser'ciğim ellerine sağlık güzelim...

1 çay bardağı eritilmş margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 yumurta-beyazı içine sarısı dışına
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 çay kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un
Tüm malzemeleri karıştırıp, hamur kulak memesinden birazcık daha yumuşak hale gelene kadar un ekliyoruz. Ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak ortasına dilediğimiz harcı koyarak üzerlerine yumurta sarısını da sürüyoruz. 200 derece fırında üzeri iyice kızarana kadar bekletiyoruz.

Afiyet olsun.

14 Ağustos 2008

ÇİKOLATA SOSLU CHEESECAKE



Merhaba,

Öyle bir tempoya girdim ki, sabah akşam davranış bilimleri yani sosyoloji ve psikoloji çalışıyorum. Daha önce hiç çalışmadığım ve bütünlemeye bırakırım dediğim 2 dersten biriydi, e artık gün bu gün deyip başladım hatmetmeye... Psikoloji dersi daha önce lisede hiç almamıştım, son derece zevkli olduğunu farkettim, ancak bir o kadar da karışık bir ders. Sosyoloji ise akıllara zarar, oku oku hiç bir şey kar etmiyor. Sadece evlilik, aile ve çocuklarla ilgili bölümleri anladım o kadar :( Yine de iyice hakkını vermem ve bütünlemeden ciddi yüksek bir puan almam gerekiyor, çünkü çalışmadığım için vize ve final notlarım çok düşük.

Bu arada ev ve iş son hızla devam ediyor. Yavaş yavaş tatil dönüşü sendromundan sıyrılıyorum. Yine Cumartesi günleri mutfak trafiği sıkışık ancak akşamları kışa göre daha hafif yemeklerle geçiştirmeye çalışıyoruz. Bol bol meyve tüketmeyi de ihmal etmiyoruz. Buna rağmen aylardır kilomda bir değişiklik olmadı.







Yukarıdaki cheesecake de kekevinden 1-2 ay önce denediğim bir tarifti. Daha ilk yapışımda eşim 2 gün sonrası için söz aldı ve tekrar yaptırttı. 10 gün içerisinde neredeyse 3 defa yaptım, her seferinde değişik misafirlere ikram edildi ve en az 2-3 kişiye tarif edildi. Öyle başarılı bir tarif ki pastanelerden alıp yediklerinizden bile daha güzel. Kısa sürede pişirilebilecek çok pratik ve hafif bir tatlı olması da cabası.

Yalnız benim kek kalıbım tarif için biraz büyük geldi sanırım, o yüzden üst kısımdaki peynirli karışım da çok alçak oldu ilk pişirişimde... Ben de çözüm olarak peynirli karışımın miktarını iki katına çıkardım. Çünkü daha küçük bir kelepçeli kabım yok. Tarife bakmak ve denemek isteyenler buradan ulaşabilirler. Hepinize afiyet olsunnnnn....

09 Ağustos 2008

PATLICAN SALATASI YE#37 MANGAL KEYFİ

Merhaba,

Bu ayki etkinlik nedir diye şöyle bir araştırayım dedim. Bir de ne göreyim sevgili Tuğba'nın ev sahipliğinde mangal keyfini yaşayacağız. Kısa süre önce aşağıda tarifini yayınladığım patlıcan salatam ile etkinliğe katılmaya karar verdim, öyle ya mangal yakılır da patlıcan salatası yapılmaz mı?

Sevgili Tuğba'ya etkinlikte kolaylıklar diliyorum. Umarım bol katılımlı bir etkinlik olur.




Merhaba,


Sonunda evime döndüm. İstanbul seyhati çok güzel geçti, oğlumla gittiğim için çok fazla gezemedim. Zaten İstanbul trafiği malumunuz bir yerden bir yere giderken insanı resmen bunaltıyor. Ama yine de bu gidişimde vapura binebildim. En son 2-3 sene önce binmiştim, denizin köpük köpük oluşunu ve martılara simit atmayı özlemişim. Çok iyi geldi bana, Kuzey de bayıldı bu işe maalesef fotoğraf makinem bozuk olduğu için hiç resim çekemedim. 4 günlük seyahatin ardından eve döndüm, temizlik yaptım, çamaşır yıkadım ve hafta içi tüketmek üzere yemekler yaptım. Nereye gidersem gideyim evimi ve mutfağımı çok özlüyorum. Bu arada sürekli yeni denemeler yapıyorum ama fotoğrafları olmadığı için yayınlayamıyorum. Ama arşivden bir-iki yemek tarifi çıktı onları sırayla yayınlamaya başlayacağım. İlki patlıcan salatası, benim kadar patlıcan seven herhalde yoktur. Ben patlıcanın her türlüsüne bayılırım: Karnıyarık, musakka, kızartma, babagannuç... mmmmm....


işte tarif:

5-6 adet patlıcan
1 baş soğan
3-4 adet sivri biber
1 adet domates
5-6 diş sarmısak
yarım limon

Patlıcanları közleyip kabuklarını suyun altında iyice soyuyoruz. Daha sonra küp küp kesip, üzerine yine küp kesilmiş domates ve soğanları ekliyoruz. Sivri biberleri ince kıyıp onları koyduktan sonra, düvülmüş sarmısakla birlikte tuz-zeytinyağı- limon ekliyoruz. hepsini harmanlayıp servis yapıyoruz, Afiyet olsun.

01 Ağustos 2008

İŞTE GELDİMMMMM...


Merhaba,


Tam 1 aydır yazmamışım. Bu süre zarfında tatile gittim geldim, hatta yıllık iznimin ikinci bölümü de bugün başladı. Tatilde güzelce dinlendim. Görümcemlerle birlikte gitmiştik, dönüşte onları da Ankara'ya getirdik. Sonra işe başladım, bir dönem Ankara dışından gelen giden misafirlerimiz oldu, bu arada işler de epey yoğundu. Sonra oğlum ve eşim memlekete gittiler, ben maalesef çalıştığım için onlarla birlikte gidemedim. Ama İstanbul'dan annem geldi benimle kalmaya. Biz de böylece hasret gidermiş olduk. Birlikteyken anneannem de geldi bizde kalmaya... Sonra hep beraber anneanneme geçtik. Son haftalar hareketliydi yani. Daha sonra da oğluşum bir döndü köyden simsiyah olmuş! Çok özlemişim onu :) Siyah ama mutlu bir çocuk. Çocuklar köy yerinde bir başka mutlu oluyorlar, rahatlık ve güven başka hiç bir yerde yok, sanırım ondan. Ankara'da sıcaktan eve tıkılıp kalıyorlar, güneşten sokağa bile çıkamıyorlar. Ancak akşam serinlik basınca 1 saat bisiklet sürüp eve dönüyor. Ankara 10 gündür yanıyordu, son bir kaç gündür serinledi de biraz nefes aldık.


Maalesef 1 aydır fotoğraf makinem bozuk, resim çekemiyorum. O yüzden de tarif ekleyemiyorum. Sony teknik servisi bulamadım bir türlü, hala tamir edilmeyi bekliyor. Ne kadar can sıkıcı olduğunu tahmin edersiniz.


Yukarıdaki resimler balkonumdaki çiçeklerden bazıları, mor-beyaz biyeli olan da uzun uğraşlardan sonra tutturabildiğim menekşeler. Nedense diktiklerimin büyük bir kısmı tuttu ama bu biyeli menekşelerden neredeyse 20 tane diktim sadece 1 tanesi tutmuş. O yüzden de çok kıymetliler, gözüm gibi bakıyorum.

Bu hafta sonu kısmetse İstanbul'a annemin yanına gidiyorum. 3-4 gün kalıp geri döneceğim. 1- 2 gün evde dinlenip sonra da işe başlayacağım.


Bu arada makinemi tamir ettirip en kısa sürede de tariflerimle geri döneceğim. Görüşmek üzere, şimdilik hoşçakalın, kendinize iyi bakın.