30 Nisan 2008

KUZEY'İN SPIDERMAN PASTASI


Merhaba sonunda sınav sonuçları açıklandı. Çok mutluyum çünkü çalıştığım tüm derslerden iyi not almışım. 2 derse zaman kalmamıştı, o yüzden kapağını bile açamamıştım. Onlar hariç hepsi iyi. Ama önümde çok yoğun bir dönem var 1 ay gibi kısa zamanda 2. dönem derslerimi yetiştirmem lazım. Finaller Haziranın ilk haftası tam 36 günüm var. Bu süreye 5 ders sığdırmam lazım ama daha hukuk yeni bitti. Yetişecek inşallah. İyi bir planlamayla olacak Allah'ın izniyle...

Gelelim pastaya,

Bu yıl Kuzey'in doğumgününü çok geç kutladığımdan daha önce bahsetmiştim. Gerçek doğum günü hafta içine denk geliyordu. Bari küçük bir pastayı okuldan sonra ders için gittiği etüt merkezine yollayayım dedim. Uzun uğraşlardan sonra ortaya çıkan ve ikindi kahvaltısında yenen pasta Kuzey'i çok memnun etti. Ben de doğum günü partisi için zaman kazanmış oldum. Tabii pastayı yine geceden hazırlamıştım.

Öncelikle 2 adet hazır 2 katlı pandispanyayı aralarına damla çikolata ve çikolatalı krem şanti sürerek hazırladım. Daha sonra üzerini beyaz şeker hamuru ile kaplayıp, etrafını küçük kırmızı toplarla süsledim. Spiderman şablonunu kağıdın üzerine daha önce internetten indirip bastırmıştım. Baş kısmını kesip, ince açtığım kırmızı şeker hamurunun üzerine koydum. Kenarlarından bıçakla kestim. Sonra da mavi gıda kalemi ile yüzünü şekillendirdim. Ortaya çıkan modeli pastann üzerine balla yapıştırdım.

Yapım aşamasını adım adım resimlemeye çalıştım.



















Denemek isteyenlere tavsiye ederim. İtiraf edeyim yaparken çok zevk aldığım bir model oldu.

Bugünlük bu kadar, en kısa zamanda çilek reçeli ile geri döneceğim. Şimdilik hoşçakalın.

20 Nisan 2008

ANNEANNEMİN KURABİYESİ


Malzemeler:

1 yumurta
1/3 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı sıvı yağ
1/2 su bardağı toz şeker
1 paket kabartma tozu
Üzeri için ayrıca 1 yumurta sarısı
Un

Yapılışı:

Yumurta sarısı hariç tüm malzemeleri karıştırıp kulak memesi kıvamında hamur elimize yapışmayacak gibi olana kadar un ekleyip yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Saç örgüsü veya yuvarlak şekil verip üzerine yumurta sarısını sürüyoruz. 200 derece fırında 15-20 dakika kadar pişiriyoruz. Fırından çıkınca üzerine nemli bir bez örtüp ılıklaşana kadar bekletiyoruz.

Afiyet olsun.

19 Nisan 2008

AYŞEGÜL'ÜN BARBIE PASTASI

Merhaba,

Uzun zamandır arşivimde bekleyen ve bir türlü ekleyemediğim bu Barbie Pastayı Ayşegül için yapmıştım. Doğum gününden uzun zaman önce yengesinden söz almıştı. Açıkçası nasıl bir şey yapacağımı kafamda hiç tasarlamamıştım. Uzun zaman araştırmalar yaptım internette, çok emek verilmiş birbirinden güzel modeller vardı ve bir karara varamadım. O gün elime aldım şeker hamurunu başladım süslemeye. Sonuç olarak ortaya güzel bir pasta çıktı ama, süslerin bazı yerlerinde bir süre sonra çatlaklar meydana geldi. Ayrıca süslerin hamur kalınlığı da eşit olmamıştı. Çünkü aceleyle, çok kısa sürede (yarım saat) ortaya çıkan bir pastaydı bu. Ama Ayşegül görünce çok beğendi, gerisi de hiç önemli değildi.


Pandispanyasını bir gece önceden yapıp buzdolabında bekletmiştim. Öncelikle tüm katları üst üste koyup kabarık etek görüntüsü verecek şekilde kenarlarını traşladım. Daha sonra katları ayırıp pastayı yapmaya başladım. İçine çilekli krem şanti, arasına da üzümlü çikolata draje koydum. 2 katlı 3 adet pandispanya kullandım. etrafını da çok az krem şanti ile kaplayıp dolaba kaldırdım. Ertesi gün akşam iş dönüşü süslemeyi tamamlayıp İlknur'lara yetiştirdim.
Tabii ki hamurları bir gece önceden renklendirip hazırlamıştım. Çiçekleri de önceden kalıpla çıkartıp onları da kapaklı bir kapta 1 gün muhafaza ettim. Sadece etek süslerini son gün yaptım. Onu bile yetiştirmekte çok zorlandım. Hafta içi iş dönüşü bu işler zor oluyormuş onu da anlamış oldum. Fakat Ayşegül'ün yüz ifadesi her şeye değdi doğrusu. Üfledikten sonra uzun süre pastasından ayrılamadı ve resimler çektirdi. Doğrusunu isterseniz ben de bu pembe-mor-beyaz pastadan çok hoşlandım.
İyi ki doğdun Ayşegül!

15 Nisan 2008

ŞIPS-PASTE (ÇERKEZ TAVUĞU)

Merhaba,

Geçen gün farkettim, blogumda halvane hariç çerkezlere özgü herhangi bir tarif eklememişim. Şıps ya da diğer adıyla çerkez tavuğu, bizimkilerin bayılarak yaptığı ve yediği bir çerkez yemeği. Ancak bildiğimiz çerkez tavuğundan farklı yapılıyor. Öncelikle bu bir yemek; tavuğu, sosu ve paste adı verilen bulgurla yapılan katı bir malzemeyle birlikte yenen son derece de egzotik bir yemek. İlk defa nişanlı iken eşimin ailesine yemeğe gittiğimde yemiştim. Sosu görünce çorba zannettim ve sofrada kaşık olmadığını söylediğimde herkes çok gülmüştü. Bir de kırniş adında bir çeçen yemeği var. Bir keresinde de-yine nişanlıydım-onu yapmışladı. Sarmısaklı et suyuna batırılarak yenen minicik hamurları görünce kapalı pidenin minyatürüne benzettim ve "bunların içinde kıyma mı var" diye sormuştum. Kırnişi bilenler ne komik bir şey söylediğimi anlarlar. Sonuçta ben de kısa sürede bu yemeklerin, özellikle de kırnişin iflah olmaz bir müdavimi haline geldim.

Çok sık olmamakla birlikte arada sırada evde yapıyorum. Tabii benim yaptığım şıps, en ulu görümcem Gönül Ablanın yaptığının yanından bile geçmiyor. Kırnişi ise hayatta en çok sevdiğim insanlardan biri olan eltim Türkan (çeçen olduğu için) harika yapar. Tarif aynı tarif ama nedense onun yaptığının tadı bambaşka geliyor bana...

Tarife gelince:

Malzemeler:
Şıps için
Parçalanmış ve haşlanmış yarım tavuk
1 orta boy soğan
3 kaşık un
haşlanmış tavuğun suyu
4-5 yemek kaşığı sıvı yağ
2 yemek kaşığı pul biber
1 baş sarmısak

Paste için
1 bardak köftelik (ince) bulgur
1-1,5 bardak su
tuz








Yapılışı:

Öncelikle tavuğu tuz ile suda haşlıyoruz. Daha sonra şıps yapımına geçiyoruz. Kuru soğanı rendeleyip yağda kavuruyoruz ve üzerine unu ve pul biberi ekleyip onu da güzelce kavuruyoruz. Daha sonra tavuk suyundan kavurduğumuz unun üzerine azar azar ekliyoruz. Un iyice açılınca suyu eklemeye devam ediyoruz. Su için bir ölçü veremiyorum ama sosun bozadan biraz daha ince bir kıvamının olması gerekiyor. Aynı kalın bir çorba gibi olacak. Daha sonra sosu kaynamaya bırakıyoruz. İyice pişince de blendırdan geçiriyoruz ki topaklanmalar varsa açılsın. İşte Gönül Abla yaptığında buna hiç gerek kalmıyor, çünkü unu suyla çok güzel açıyor. Sarmısağı dövüp altını kapattığımız şıpsa ekliyoruz.

Burada eklemek istediğim bir şey var: aynı sos farklı olarak pul bibersiz de yapılıyor. Pul biber yağda yakarak sonradan üzerine de gezdirilebilir. Biz her iki şekilde de yapıyoruz.

Diğer yandan pasteyi yapmak için de bulgur, su ve tuzu bir tencerede iyice pişiriyoruz. Bulgur şişip suyunu tamamen çekince altını kapatıp kapağı kapalı olarak biraz bekletiyoruz. Daha sonra haşlanmış ve kalıp haline gelmiş bulguru kaşıkla iyice ezerek şekil verebilecek hale getiriyoruz. Elimizi ıslatıp, avucumuzun içinde köfte gibi yuvarlak şekil vererek servis tabağına diziyoruz. Pastemiz de hazır.

Çorba kasesine sosumuzu, yanına düz tabağa haşlanmış tavuğu alıp, servis yapıyoruz. Paste ve tavuğu şıpsa batırarak yiyoruz.

Afiyet olsun.

12 Nisan 2008

KUZEY'İN ŞATO PASTASI


Merhaba,


Sonunda sınavlar bitti, ben de rahatladım demek isterdim ama maalesef ikinci dönem daha kısa ve dersler daha sıkı olacak. Sonu yokmuş bunun onu anladım. O yüzden bir yandan ders çalışıp bir yandan da diğer faaliyetlerimi aksatmadan yaşamayı öğrenmem lazım bundan sonra.


Gelelim pastaya... bu yıl çoook geç kutlanan bir doğum günü oldu Kuzeyin'ki, ama oğlum sonunda muradına erdi. Hem doğum gününe kavuştu hem de aylardır hayal ettiği şato pastasına. Yapım aşamasında beni en çok kuleler uğraştırdı. Pasta yapımında 4-5 adet hazır pastaban ve hazır pasta kreması kullandım. Pastam çikolata kremalı idi ve arasında da üzümlü draje çikolatalar vardı. Sonuç olarak çocuklar (ve de büyükler) tarafından çok beğenilen bir pasta oldu bu. Ama dediğim gibi kuleler beni çok uğraştırdı. Kulelerini bir gece önceden kağıt havlu rulolarından yaptım. Zaten daha 2 ay öncesinden kağıt havlu kartonlarını biriktirmeye başlamıştım. Etrafını beyaz şeker hamuru ile kapladığım kulelerin üzerini renkli gıda kalemleri ile sarmaşık görüntüsü vererek süsledim.


Bu modeli daha önce bir çok pastane ve yemek sitelerinde görmüştüm. Ancak ben pastayı biraz fazla ıslatmışım, pasta sabaha çöktü ve üzerine küçük yuvarlak yeni bir kat çıkmak zorunda kaldım. Ama sonuç memnun ediciydi. İki katlı şato çok daha havalı oldu. Pastayı gören çocuklar şaşkınlıktan donakaldılar. Ayrıca üst kata da bir kule monte edince görüntü de zenginleşmiş oldu. Şayet bir daha yapmak zorunda kalırsam yine iki katlı yapacağım. Üst katın çökmesini engellemek için tabanına bir plastik (pastabanın paketinden kestim) yuvarlak koyup bunu da alt kata dizdiğim kürdanların üzerine oturttum. Böylece üst kat uzun saatler dayandı. Kuleleri kenarlarından pastaya balla yapıştırdım ve bir süre buzdolabında beklettim.


Kuzeyin doğum gününden bir süre önce de Ayşegül için bir adet Barbie Pasta denemem olmuştu, onu da daha sonraki günlerde yayınlamaya çalışacağım. Şimdilik hoşçakalın.