13 Eylül 2008

ZEYTİNYAĞLI KOLAY İMAM BAYILDI


Merhabaaaaaa :)

Yine uzun zaman oldu yazmayalı, ne çok şey olmuş: Tatil bitti, sınavlar bitti, okullar açıldı, ramazan geldi. Ohooo resmen yeni bir dönem açıldı işte…

Öncelikle tatilden döndükten sonra hummalı bir şekilde ders çalışmaya başladım. Biliyorsunuz final sınavlarına yetişemediğim için girememiş ve 5 dersten çakmıştım. O yüzden sıkı bir çalışma temposuna girdim. Hafta sonu bütünleme sınavlarına girdim, umarım iyi bir sonuç alırım ve bu işin içinden alnımın akıyla çıkarım. Çok emek verdim, çok çalıştım...

Bu arada ben sınavlara hazırlanırken bir de baktım Ramazan gelmiş, iyi de etmiş. Hepinizin Ramazanı hayırlı uğurlu olsun. Günler geçen yıllara göre daha uzun ve tabii ki çok da sıcak, Allah oruç tutan herkese sabır ve kolaylıklar versin. Ben maalesef tansiyon ve mide problemim nedeniyle uzun zamandır tutamıyorum. Ama eşim tutuyor, dolayısıyla akşamları eve gelir gelmez büyük bir iftar telaşı başlıyor bizde…

Tam Ramazan düzenimizi oturttuk derken okullar açılıverdi. Tabii ki önce hazırlıklar başladı, dolaplardan okul kıyafetleri çıkarılıp giydirildi. Küçülenler elden çıkarılıp, yerlerine yenileri konmaya çalışıldı. Eşyalar elden geçirildi. Beslenme, suluk, çanta, okul ayakkabıları vs. vs. kontrol edildi. Ve sonunda büyük gün geldi çattı… Büyük heyecan içinde okula götürdük oğlumu… 4. sınıfa başladı bu yıl, dersler geçen yıla göre daha ağır ve zor olacak, Allah tüm öğrencilerin yardımcısı olsun.


Bu arada da tabii tarifler birikti, fotoğraf makinem hala problemli ama çok şükür arada 1-2 poz çekebiliyorum. O yüzden yazamadığım süre zarfında pişirdiklerimin fotoğraflarını çekebildim. Çok başarılı fotoğraflar değiller ama yine de hiç yoktan iyidir değil mi?


Bu imam bayıldıyı bu yaz annem bana geldiğinde pişirmişti. Kendisi tansiyon ve şeker hastası olduğu için tüm yemekleri yiyebileceği şekle sokmayı başarmış.


Bu yemeği kızartmıyorsunuz, uğraşmak yok, içini önceden doldurmak yok, yiyeceğiniz zaman ısıtmak da yok. Çok kolay pişiyor ve inanılmaz da lezzetli. Annem gittiğinden beri her Cumartesi yapıyorum, daha bizimkiler bıkmadı :) Nasıl mı yapılıyor? Anlatayım:


Malzemeler:


2 adet tercihen biraz tombulca patlıcan
1 orta boy soğan
2-3 sivri biber
8-10 soyulmuş sarmısak
2 orta boy domates
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 çay kaşığı tuz
3 yemek kaşığı zeytinyağı
yarım limon

Yapılışı:

Patlıcanların kabuklarını tamamen soyuyoruz. Yıkadıktan sonra önce enine, daha sonra her bir parçayı boyuna ikiye bölüyoruz. 2 patlıcandan toplam 8 parça elde etmiş olacağız. Domateslerin kabuklarını soyup küp küp kesiyoruz ve bir düdüklü tencerenin dibine döşüyoruz. Üzerine salata soğanı gibi yarım ay şeklinde doğranmış soğanı, ince kıyılmış sivri biberleri ve 2-3 parçaya bölünmüş samısakları ekliyoruz. Yağını üzerine gezdirip, tuzunu ve şekerine de koyduktan sonra hiç karıştırmadan en üste patlıcanları diziyoruz. Düdüklünün ağzını kapatıp ateşe koyuyoruz. Buharı çıkıp da düdğünü kapattığımızda altını kısarak 10 dakika pişiriyoruz. Sürenin sonunda tencerenin altını kapatıp ılınıncaya kadar bekliyoruz. Tencereyi açtıktan sonra, kapaklı bir cam kaba önce patlıcanları diziyoruz. Ardından tencerede kalan karışıma yarım limonun suyunu ekleyip güzelce harmanlıyoruz. Patlıcanların ortasını şöyle bir elimizle bastırarak hafifçe yer açıyoruz ve tenceredeki karışımı kevgirle alıp patlıcanların ortasına yerleştiriyoruz. Sarmısakların düzgün bir şekilde en üstte görünmesine dikkat ediyoruz. Tenceredeki suyu patlıcanların üzerinde gezdirip, üzerine dere otu serpiyoruz. Buzdolabında soğuyuncaya kadar bekletip, soğuk olarak servis yapıyoruz.

Afiyet olsun.

2 yorum:

keskinli dedi ki...

selam hos geldin
hayat bir kosusturmaca devam ediyor iste yemek enfes ellerine saglik hayirli ramazanlar sevgiler

Gönül dedi ki...

demek sende çaktın bende çakmıştım:)))) bakalım sonuç ne olacak..... bayılttığın imamda pek yakışıklı görünüyor:))) elciklerine sağlık hayatım...sevgilerimle öpüyorum....